50- KAF SURESI




Mekke'de inmistir. 45 (kirkbes) âyettir. "Kaf" harfi ile basladigi için bu adi almistir.


Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla. 




1. Kaf. Serefli Kur'an'a andolsun. 

2. Aralarindan bir uyaricinin gelmesine sastilar da, kâfirler söyle dediler: "Bu sasilacak bir seydir." 

3. "Biz öldügümüz ve toprak oldugumuz zaman mi (dirilecegiz)? Bu, akla uzak bir dönüstür." 

4. Biz, topragin onlardan neleri eksilttigini kesinlikle bilmekteyiz. Yanimizda o bilgileri koruyan bir kitap vardir. 

5. Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladilar. Simdi onlar sasirmis bir haldedirler. 

6. Üstlerindeki göge bakmazlar mi ki, onu nasil bina etmis ve nasil donatmisiz! Onda hiçbir çatlak da yok. 

7. Yeryüzünü de dösedik ve ona sabit daglar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetistirdik. 

8. Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunlari yaptik). 

9. Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler bitirdik. 

10. Kullara rizik olmasi için birbirine girmis, küme küme tomurcuklari olan uzun boylu hurma agaçlari yetistirdik. Ve o su ile ölü topraga can verdik. Iste hayata yeniden çikis da böyledir. 

11. Kullara rizik olmasi için birbirine girmis, küme küme tomurcuklari olan uzun boylu hurma agaçlari yetistirdik. Ve o su ile ölü topraga can verdik. Iste hayata yeniden çikis da böyledir. 

12. Onlardan önce Nuh kavmi, Res halki ve Semûd da yalanlamisti. 

13. Ad ve Firavun ile Lût'un kardesleri de (yalanladilar). 

14. Eyke halki ve Tübba' kavmi de. Bütün bunlar peygamberleri yalanladilar da tehdidim gerçeklesti! 

15. Ilk yaratmada âcizlik mi gösterdik? Hayir, onlar yeni bir yaratma hususunda süphe içindedirler. 

l6. Andolsun, insani biz yarattik ve nefsinin kendisine fisildadiklarini biliriz ve biz ona sah damarindan daha yakiniz. 

l7. Iki melek (insanin) saginda ve solunda oturarak yaptiklarini yazmaktadirlar. 

18. Insan hiçbir söz söylemez ki, yaninda gözetleyen yazmaya hazir bir melek bulunmasin. 

19. Ölüm sarhoslugu gerçekten gelir de: Iste (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtigin seydir, denir. 

20. Sûr'a üfürülür; iste bu, gelecegi vâdedilen gündür. 

21. Herkes, yaninda bir sürücü ve bir de sahitle beraber gelir. 

22. Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal biz senin perdeni kaldirdik. Bugün artik gözün keskindir (denir). 

23. Yanindaki arkadasi: "Iste yanimdaki hazir" dedi. 

24.(Iki melege su emir verilir:) "Haydi ikiniz her inatçi kâfiri, cehenneme atin!" 

25."Hayra bütün gücüyle engel olani, azgin süpheciyi" 

26."O ki Allah ile beraber baska ilâh edindi,bundan dolayi onu siddetli azaba birlikte atin!" 

27. Müsrikin arkadasi (seytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdirmadim. Fakat kendisi derin bir sapiklik içindeydi. 

28. O esnada (Allah) buyurur: Huzurumda çekismeyin! Ben size daha önce uyari göndermistim! 

29. Benim huzurumda söz degistirilmez ve ben kullara asla zulmedici degilim. 

30. O gün cehenneme "Doldun mu?" deriz. O da "Daha var mi?" der. 

31. Cennet de takvâ sahiplerine yaklastirilir; (onlardan) uzakta olmayacaktir. 

32. Iste size vâdedilen cennet! Ki o, daima Allah'a yönelen,(O'nun buyruklarini)koruyan, 

33. Görmeden Rahmân'a saygi gösteren ve(Allah'a) dönük bir kalp getiren herkesin (mükâfati budur). 

34. Oraya selâmetle girin. Iste bu, ebedî yasamanin basladigi gündür 

35. Orada kendileri için diledikleri her sey vardir. Katimizda dahasi da vardir. 

36. Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolasan nice nesilleri helâk etmisizdir. Kurtulus var mi! 

37. Süphesiz ki bunda akli olan veya hazir bulunup kulak veren kimseler için bir ögüt vardir. 

38. Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasinda bulunanlari alti günde yarattik. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi. 

39. (Resûlüm!) Onlarin dediklerine sabret. Günesin dogusundan önce de, batisindan önce de Rabbini hamd ile tesbih et. 

40. Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardindan da O'nu tesbih et. 

41. Seslenenin yakin bir yerden seslenecegi güne kulak ver. 

42. O gün insanlar bu sesi gerçekten isiteceklerdir. Iste bu, çikis günüdür. 

43. Süphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüs de ancak bizedir. 

44. O gün yer yarilir, onlarin üzerinden süratle yarilip açilir. Bu, bize göre kolay olan bir hasirdir. 

45. Biz onlarin dediklerini çok iyi biliriz. Sen onlarin üzerinde bir zorlayici degilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an'la ögüt ver. 

51-ez-ZÂRIYÂT





Mekke'de inmistir. 60 (altmis) âyettir. Ilk âyette geçen ve "rüzgârlar" anlamina gelen "zâriyât" kelimesi, sûrenin adi olmustur.


Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla. 



1. Tozdurup savuranlara, 

2.Yükünü yüklenenlere, 

3.Kolayca süzülenlere, 

4.Isleri ayiranlara andolsun ki, 

5.Size vâdedilen, kesinlikle dogrudur. 

6.Ve ceza mutlaka vuku bulacaktir. 

7. Içinde yörüngeleri olan göge andolsun ki, 

8.Siz çeliskili sözler söylüyorsunuz. 

9.Ondan (Kur'an'dan veya imandan) dönen döndürülür (engellenmez). 

10. Kahrolsun o koyu yalancilar! 

11. Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmis gafillerdir. 

12. Ceza gününün ne zaman oldugunu sorarlar. 

13. O gün onlar atese sokulacaklardir. 

14. Azabinizi tadin! Acele gelmesini beklediginiz sey budur iste! (denir.) 

15. Süphesiz ki Allah'a isyandan sakinanlar, cennetlerde ve pinar baslarinda bulunacaklar. 

16. Rablerinin kendilerine verdigini alarak . Kuskusuz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardi. 

17. Geceleri pek az uyurlardi. 

18. Seher vakitlerinde de istigfar ederlerdi. 

19. Mallarinda, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardi. 

20. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde âyetler vardir. 

21. Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz? 

22. Semada da rizkiniz ve size vâdedilen baska seyler vardir. 

23. Gögün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konusmaniz gibi kesin ve gerçektir. 

24. Ibrahim'in agirlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? (Bunlar meleklerdi.) 

25. Onlar Ibrahim'in yanina girmisler, selam vermislerdi. Ibrahim de selami almis, içinden, "Bunlar, yabancilar" demisti. 

26. Hemen ailesinin yanina giderek semiz bir dana (kebabini) getirmis, 

27. Onlarin önüne koyup "Yemez misiniz?" demisti. 

28. Derken onlardan korkmaya basladi. "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oglan çocugu müjdelediler. 

29. Karisi çiglik atarak geldi. Elini yüzüne çarparak: "Ben kisir bir kocakariyim!" dedi. 

30. Onlar: "Bu böyledir. Rabbin söylemistir. O, hikmet sahibidir, bilendir" dediler. 

31. (Ibrahim:) O halde isiniz nedir, ey elçiler? dedi. 

32. "Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik." 

33. "Üzerlerine çamurdan tas yagdirmaya (geldik)." 

34. (Bu taslar,) asiri gidenler için Rabbinin katinda isaretlenmis (taslardir). 

35. Bunun üzerine orada bulunan müminleri çikardik. 

36. Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkindan baska kimse bulmadik. 

37. Aci azaptan korkanlar için orada bir isaret biraktik. 

38. Musa'da da (ibretler vardir). Onu apaçik bir delil ile Firavun'a göndermistik. 

39. Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmis: "O, bir büyücüdür veya bir delidir" demisti. 

40. Nihayet onu da ordularini da yakalayip denize attik, bu sirada kendini kinayip duruyordu. 

41. Ad kavminde de (ibretler vardir). Onlara kasip kavuran rüzgâri göndermistik. 

42. Üzerinden geçtigi seyi canli birakmiyor, onu kül edip savuruyordu. 

43. Semûd kavminde de (ibretler vardir). Onlara: Bir süreye kadar faydalanin, denmisti. 

44. Rablerinin emrine karsi geldiler. Bu yüzden, bakip dururlarken onlari yildirim çarpiverdi. 

45. Ayaga kalkacak güçleri kalmamis, yardim edenleri de olmamisti. 

46. Bunlardan önce de Nuh kavmini helâk etmistik. Çünkü onlar yoldan çikmis bir toplum idiler. 

47. Gögü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genisleticiyiz. 

48. Yeri de dösedik. (Bak) ne güzel döseyiciyiz! 

49. Her seyden de çift çift yarattik ki, düsünüp ögüt alasiniz. 

50. O halde Allah'a kosun. Çünkü ben, size O'nun katindan (gelmis) açik bir uyariciyim. 

51. Allah ile beraber baska bir tanri edinmeyin. Zira ben size O'nun tarafindan (gelmis) açik bir uyariciyim. 

52. Iste böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiginde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler. 

53. Bunu (nesilden nesile) birbirlerine vasiyet mi ettiler? Dogrusu onlar azgin bir topluluktur. 

52-et-TÛR




Mekke'de inmistir. 49 (kirkdokuz) âyettir. Adini, birinci âyette geçen ve üzerinde Hz. Musa'ya Tevrat'in indigi, böylece onun ilâhi hitaba mazhar oldugu Tûr dagindan almistir.


Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla. 



1.Tûr'a, andolsun ki, 

2.Satir satir yazilmis Kitab'a, 

3.Yayilmis ince deri üzerine, 

4 Beyt-i Ma'mûr'a, 

5.Yükseltilmis tavana(göge), 

6.Kaynatilmis denize (bunlara andolsun ki), 

7.Rabbinin azabi mutlaka vuku bulacaktir. 

8.Ona engel olacak hiçbir sey yoktur. 

9.O gün gök sallanip çalkalanir. 

10.Daglar yürüdükçe yürür. 

11.Yalanlayanlarin vay haline o gün! 

12.Ki onlar daldiklari bâtil içinde oyalanip duranlardir. 

13.O gün cehennem atesine itilip atilirlar : 

14. "Iste yalanlayip durdugunuz ates budur!" denilir. 

15. Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz? 

16. Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artik sizin için birdir. Siz ancak yaptiklarinizin karsiligina çarptirilacaksiniz. 

17. Süphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler. 

18. Rablerinin kendilerine verdikleriyle sefâ sürerler, (Zira) Rableri onlari, cehennem azabindan korumustur. 

19. Onlara: Yaptiklariniza karsilik âfiyetle yeyin,için (denilir). 

20." Sira sira dizilmis koltuklara yaslanarak"Onlari,ceylan gözlü hûrilerle evlendirmisizdir: 

21. Iman eden ve soylarindan gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! Iste biz, onlarin nesillerini de kendilerine kattik. Onlarin amellerinden de bir sey eksiltmedik. Herkes kazandiklarina karsi bir rehindir. 

22. Onlara canlarinin istedigi meyve ve etten bol bol verdik. 

23. Orada karsilikli kadeh tokustururlar, ama burada (içki yüzünden) ne saçmalama vardir ne de günaha girme. 

24. Hizmetlerine verilmis, (kabugunda) sakli inci gibi gençler etraflarinda dönüp dolasirlar. 

25. Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar: 

26. Derler ki: "Daha önce biz, aile çevremiz içinde bile (ilâhî azaptan) korkardik." 

27. "Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine isleyen azaptan korudu." 

28. "Gerçekten biz bundan önce O'na yalvariyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur." 

29. (Resûlüm!) Sen ögüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli. 

30. Yoksa onlar: (O,) bir sairdir; onun, zamanin felâketlerine ugramasini bekliyoruz mu diyorlar? 

31. De ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim. 

32. Onlara akillari mi bunu emreder, yoksa onlar, azgin bir topluluk mudur? 

33. Yahut "Onu kendisi uydurdu!" mu diyorlar? Hayir, onlar iman etmezler. 

34. Eger dogru iseler onun benzeri bir söz getirsinler. 

35. Acaba onlar herhangi bir yaratici olmadan mi yaratildilar? Yoksa kendileri mi yaraticidirlar? 

36. Yoksa gökleri ve yeri onlar mi yarattilar? Hayir! Onlar bir türlü anlayip inanmazlar. 

37. Yahut Rabbinin hazineleri onlarin yaninda midir? Ya da her seye hakim olan kendileri midir? 

38. Yoksa onlarin, üzerine çikip gizli sirlari dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açik bir delil getirsinler. 

39. Yoksa kizlar O'nun, ogullar da sizin mi? 

40. Yoksa sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar agir bir borç altinda eziliyorlar mi? 

41. Yoksa gayba ait bilgiler kendi yanlarinda da, onlar mi yaziyorlar? 

42. Yahut bir tuzak mi kurmak istiyorlar? Asil tuzaga düsecek olanlar, inkâr edenlerdir. 

43. Veya onlarin Allah'tan baska bir tanrisi mi var? Allah, onlarin ortak kostuklari seylerden uzaktir. 

44. Gökten düsen bir kütle görseler "Üst üste yigilmis bulutlardir" derler. 

45. Artik çarpilacaklari günlerine kavusuncaya kadar onlari kendi hallerine birak. 

46. O gün planlari kendilerine hiçbir fayda vermez ve yardim da görmezler. 

47. Süphesiz zulmedenlere, ondan baska da azap vardir. Fakat çoklari bilmezler. 

48. Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktigin zaman da Rabbini hamd ile tesbih et. 

49. Gecenin bir kisminda ve yildizlarin batisindan sonra da O'nu tesbih et. 

53-en-NECM



Mekke'de inmistir. 49 (kirkdokuz) âyettir. Adini, birinci âyette geçen ve üzerinde Hz. Musa'ya Tevrat'in indigi, böylece onun ilâhi hitaba mazhar oldugu Tûr dagindan almistir.



Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla. 


1. Battigi zaman yildiza andolsun ki; 

2.Arkadasiniz (Muhammed) sapmadi ve bâtila inanmadi. 

3.O,arzusuna göre de konusmaz. 

4. O (bildirdikleri) vahyedilenden baskasi degildir. 

5. Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) ögretti. 

6. Ve üstün yaratilisli(melek), dogruldu: 

7. Kendisi en yüksek ufukta iken. 

8. Sonra (Muhammed'e) yaklasti,(yere dogru)sarkti. 

9. O kadar ki (birlestirilmis) iki yay arasi kadar, hatta daha da yakin oldu. 

10.Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. 

11.(Gözleriyle) gördügünü kalbi yalanlamadi. 

12. Onun gördükleri hakkinda simdi kendisi ile tartisacak misiniz? 

13. Andolsun onu, önceden bir defa daha görmüstü, 

14.Sidretü'l-Müntehâ'nin yaninda . 

15. Cennetü'l-Me'vâ da onun yanindadir. 

16. Sidre'yi kaplayan kaplamisti. 

17. Gözü kaymadi ve siniri asmadi. 

18. Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kismini gördü. 

19. Gördünüz mü o Lât ve Uzzâ'yi? 

20. Ve üçüncüleri olan ötekini, Menât'i. 

21. Demek erkek size, disi O'na öyle mi? 

22. O zaman bu, insafsizca bir taksim! 

23. Bunlar (putlar), sizin ve atalarinizin taktigi isimlerden baska bir sey degildir. Allah onlar hakkinda hiçbir delil indirmemistir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafindan yol gösterici gelmistir. 

24. Yoksa insan, her arzu ettigi seye sahip mi olacaktir? 

25. Ahiret de dünya da Allah'indir. 

26. Göklerde nice melek var ki onlarin sefaatleri, diledigi ve hosnut oldugu kimse için Allah'in izin vermesi disinda, bir ise yaramaz. 

27. Ahirete inanmayanlar, meleklere disilerin adlarini takiyorlar. 

28. Halbuki onlarin bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç süphesiz hakikat bakimindan bir sey ifade etmez. 

29. Onun için sen bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatindan baska bir sey istemeyen kimselere yüz verme. 

30. Iste onlarin erisebilecekleri bilgi budur. Süphesiz ki senin Rabbin, evet O, yolundan sapani daha iyi bilir; O, hidayette olani da çok iyi bilir. 

31. Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'indir. Bu, Allah'in, kötülük edenleri yaptiklariyla cezalandirmasi, güzel davrananlari da daha güzeliyle mükâfatlandirmasi içindir. 

32. Ufak tefek kusurlari disinda, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçinanlara gelince, bil ki Rabbin, affi bol olandir. O, sizi daha topraktan yarattigi zaman ve siz annelerinizin karinlarinda bulundugunuz sirada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çikarmayin. Çünkü O, kötülükten sakinani daha iyi bilir. 

33. Gördün mü arkasini döneni? 

34. Azicik verip sonra vermemekte direneni? 

35. Acaba gaybin bilgisi kendi yanindadir da o görüyor mu? 

36. Yoksa kendisine haber verilmedi mi? Musa'nin sahifelerinde bulunan, 

37.Ve ahdine vefa gösteren Ibrahim'in( sahifelerinde bulunan su gerçekler): 

38. Gerçekten hiçbir günahkâr, baskasinin günah yükünü yüklenemez. 

39. Bilsin ki insan için kendi çalismasindan baska bir sey yoktur. 

40. Ve çalismasi da ileride görülecektir. 

41. Sonra ona karsiligi tastamam verilecektir. 

42. Ve süphesiz en son varis Rabbinedir. 

43. Dogrusu güldüren de aglatan da O'dur. 

44. Öldüren de dirilten de O'dur. 

45. Surasi muhakkak ki erkek ve disiden ibaret olan iki çifti O yaratti. 

46.(Rahime) atildigi zaman nutfeden. 

47. Süphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir. 

48. Zengin eden de yoksul kilan da O'dur. 

49. Dogrusu Si'râ yildizinin Rabbi de O'dur. 

50. Ve süphesiz ki önceki Âd kavmini O helâk etti. 

51. Semûd'u da (O helâk etti) ve geriye hiçbir sey birakmadi. 

52. Daha önce de çok zalim ve pek azgin, olan Nuh kavmini (helâk etmisti). 

53. Altüst olan sehirleri de o böyle yapti. 

54. Onlarin basina getirecegini getirdi! 

55. Simdi Rabbinin nimetlerinin hangisinde süpheye düsersin. 

56. Iste bu ilk uyaricilardan bir uyaricidir. 

57. Yaklasan yaklasti. 

58. Onu (vaktini) Allah'tan baska açiga çikaracak yoktur. 

59. Simdi siz bu söze (Kur'an'a) mi sasiyorsunuz? 

60. Gülüyorsunuz da aglamiyorsunuz! 

61. Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasiniz! 

62. Haydi Allah'a secde edip O'na kulluk edin! 

54-el-KAMER

Ayin yarilmasi mucizesi bu sûrede anlatilir. Onun için bu adi almistir. Mekke'de inmistir, 55 (ellibes) âyettir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla.

1. Kiyamet yaklasti ve ay yarildi. 
2. Onlar bir mucize görürlerse hemen yüz çevirirler ve: Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür, derler. 
3. Yalanladilar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her isin ulasacagi yeri vardir. 

4. Andolsun onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmistir. 

5. Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarilar ne fayda verir! 

6. Çagiranin görülmemis bir seye çagirdigi gün, sen de onlardan yüz çevir. 

7. Sanki etrafa yayilmis çekirge sürüsü gibi bakislari perisan (utançtan yere bakar) bir halde kabirlerden çikarlar. 

8.Dâvetçiye kosarlarken o esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler. 

9. Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladi, hem de kulumuzun yalanci oldugunda israr ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandi. 

10. Bunun üzerine, Rabbine: Ben yenik düstüm, bana yardim et! diyerek yalvardi. 

11. Biz de derhal nehir gibi devamli akan bir su ile gögün kapilarini açtik. 

12. Yeryüzünde kaynaklar fiskirttik. (Her iki) su, takdir edilmis bir isin olmasi için birlesmisti. 

13. Nuh'u da tahtalardan yapilmis, çivilerle çakilmis gemiye bindirdik. 

14. Inkâr edilmis olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akip gidiyordu. 

15. Andolsun ki onu bir ibret olarak biraktik, ibret alan yok mudur? 

16. Benim azabim ve uyarilarim nasilmis! 

17. Andolsun biz Kur'an'i ögüt alinsin diye kolaylastirdik. (Ondan) ögüt alan yok mu? 

18. Ad kavmi (Peygamberleri Hûd'u) yalanladi da azabim ve tehdidim nasilmis (gördüler). 

19. Biz onlarin üstüne, ugursuzlugu devamli bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik. 

20. O rüzgâr, insanlari, sökülmüs hurma kütükleri gibi yere seriyordu. 

21. Nasilmis benim azabim ve uyarilarim! 

22. Andolsun biz Kur'an'i düsünüp ögüt alinsin diye kolaylastirdik. Ögüt alan yok mu? 

23. Semûd kavmi de uyaricilari yalanladi. 

24. "Aramizdan bir besere mi uyacagiz? O takdirde biz apaçik bir sapiklik ve çilginlik etmis oluruz" dediler. 

25. "Vahiy, aramizda ona mi verildi? Hayir o, yalanci ve simarigin biridir" (dediler.) 

26. Yarin onlar, yalanci ve simarigin kim oldugunu bileceklerdir. 

27. Gerçekten onlari imtihan etmek için disi deveyi gönderen biziz. Sen onlari gözetle ve sabret. 

28. Onlara, suyun aralarinda paylastirildigini haber ver. Her biri kendi içme sirasinda gelsin. 

29. Arkadaslarini çagirdilar, o da (bundan cür'et alarak) kilicini kapti ve deveyi kesti. 

30. (Bu azginlara) azabim ve uyarilarim nasil oldu! 

31. Biz onlarin üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan agilina konan kuru ot gibi oluverdiler. 

32. Andolsun biz Kur'an'i, anlasilip ögüt alinmasi için kolaylastirdik. O halde düsünüp ögüt alan yok mu? 

33. Lût'un kavmi de uyarici peygamberleri yalanladi. 

34. Biz de üstlerine tas (yagdiran bir firtina) gönderdik. Ancak Lût ailesini seher vakti kurtardik. 

35.Katimizdan bir nimet olarak. Biz sükredeni iste böyle mükâfatlandiririz. 

36. Andolsun ki, Lût onlari bizim siddetli azabimizla uyardi. Fakat onlar bu tehditleri kuskuyla karsiladilar. 

37. Onlar Lût'un misafirlerine karsi kötülük yapmayi planlamislardi. Hemen biz onlarin gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik). 

38. Bir sabah kendilerine, yakalarini bir daha birakmayacak olan bir azap gelip çatti. 

39. Iste azabimi ve uyanlarimi tadin! (denildi). 

40. Andolsun biz Kur'an'i, ögüt almak için kolaylastirdik. O halde düsünüp ibret alan yok mu? 

41. Süphesiz Firavun'un kavmine de uyaricilar gelmisti. 

42. Lâkin onlar bütün âyetlerimizi yalanladilar. Biz de onlari güç ve kudretimize lâyik bir sekilde yakaladik. 

43. Simdi sizin kâfirleriniz, onlardan daha mi iyidirler? Yoksa kitaplarda sizin için bir berât mi var? 

44. Yoksa "Biz, intikam almaga gücü yeten bir topluluguz" mu diyorlar? 

45. O topluluk yakinda bozulacak ve onlar arkalarini dönüp kaçacaklardir. 

46. Bilakis kiyamet onlara vâdedilen asil saattir ve o saat daha belâli ve daha acidir. 

47. Süphesiz suçlular sapiklik ve çilginlik içindedirler. 

48. O gün yüzüstü atese sürüklendiklerinde "Cehennemin elemini tadin!" denir. 

49. Biz, her seyi bir ölçüye göre yarattik. 

50. Bizim buyrugumuz, bir anlik bakis gibi, bir tek sözden baska bir sey degildir. 

51. Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helâk ettik. Düsünüp ibret alan yok mu? 

52. Yaptiklari her sey kitaplarda (amel defterlerinde) mevcuttur. 

53. Küçük büyük her sey satir satir yazilmistir. 

54. Takvâ sahipleri cennetlerde ve irmaklarin kenarlarindadir. 

55 Güçlü ve Yüce Allah'in huzurunda hak meclisindedirler.

55-er-RAHMÂN

Mekke'de inmistir. 78 (yetmissekiz) âyettir. Ilk kelime olan "er-rahmân" sûreye ad olmustur. Bu sûrede Allah'in nimetleri sayilir. Bunlar sayilirken bütün suurlu varliklara hitaben "O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanliyorsunuz?" anlamina gelen ayet sik sik tekrar edilir. Mekke'de inmistir: 96 (doksanalti) âyettir. Adini ilk âyetinde geçen ve kiyamet olayini ifade eden "vâkia" kelimesinden almistir.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla.


1. Çok merhametli(Allah) 

2. Kur'an'i ögretti. 

3. Insani yaratti. 

4. Ona açiklamayi ögretti. 

5. Günes ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. 

6. Bitkiler ve agaçlar secde ederler. 

7. Gögü Allah yükseltti ve mîzani (dengeyi) O koydu. 

8. Sakin dengeyi bozmayin. 

9. Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayin. 

10. Allah, yeri canlilar için yaratmistir. 

11. Orada meyveler ve salkimli hurma agaçlari vardir. 

12. Yaprakli daneler ve hos kokulu bitkiler vardir. 

13. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

14. Allah insani, pismis çamura benzeyen bir balçiktan yaratti. 

15. Cinleri öz atesten yaratti. 

l6. O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

17. (O,) iki dogunun ve iki batinin Rabbidir. 

18. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

19. Iki denizi birbirine kavusmak üzere salivermistir. 

20. Aralarinda bir engel vardir, birbirine geçip karismazlar. 

21. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

22. Ikisinden de inci ve mercan çikar. 

23. Simdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

24. Denizde yüce daglar gibi yükselen gemiler de O'nundur. 

25. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

26. Yer yüzünde bulunan her canli yok olacak. 

27. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâti bâki kalacak. 

28. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

29. Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir. 

30. O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

31. Ey insan ve cin! Sizin de hesabinizi ele alacagiz. 

32. Hal bu iken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

33. Ey cin ve insan topluluklari! Göklerin ve yerin çerçevesinden çikip gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çikip gidebilirsiniz. 

34. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

35. Üzerinize atesten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardimlasamazsiniz. 

36. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

37. Gök yarilip da kizarmis yag renginde gül gibi oldugu zaman, 

38. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

39. Iste o gün insana da cine de günahi sorulmaz. 

40. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

41. Suçlular, simalarindan taninir, perçemlerinden ve ayaklarindan yakalanirlar. 

42. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

43. Iste bu, suçlularin yalanladiklari cehennemdir. 

44. Onlar, cehennemle kaynar su arasinda dolasir dururlar. 

45. Simdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

46. Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardir. 

47. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 

48. Iki cennet de çesit çesit agaçlarla doludur. 

49. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

50. Ikisinde de akip giden iki kaynak vardir. 

51. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

52. Ikisinde de her türlü meyveden çift çift vardir. 

53. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

54. Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanirlar. Iki cennetin de meyvesinin devsirilmesi yakindir. 

55. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

56. Oralarda gözlerini yalniz eslerine çevirmis güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmustur. 

57. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

58. Sanki onlar yakut ve mercandirlar. 

59. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

60. Iyiligin karsiligi iyilikten baska bir sey midir? 

61. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

62. Bu ikisinden baska iki cennet daha vardir. 

63. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

64. Bu cennetler koyu yesildirler. 

65. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

66. Ikisinde de durmadan fiskiran iki kaynak vardir. 

67. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

68. Ikisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardir. 

69. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

70. Içlerinde huyu güzel yüzü güzel kadinlar vardir. 

71. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

72. Otaglar içinde sahiplerine tahsis edilmis hûriler vardir. 

73. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

74. Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmustur. 

75. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

76. Yesil yastiklara ve hârikulâde güzel dösemelere yaslanirlar. 

77. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

78. Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adi yücelerden yücedir. 

56-el-VÂKIA


Arapça'da demir anlamina gelen "hadid" kelimesiyle isimlenen ve demirin önemine isaret ettigi için bu adi alan sûre Medine'de inmistir. 29 (yirmidokuz) âyettir.




Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla.



l. Kiyamet koptugu zaman, 

2. Ki onun olusunu yalanlayacak hiçbir kimse yoktur; 

3. O, alçaltici, yükselticidir. 

4. Yer siddetle sarsildigi, 

5. Daglar parçalandigi, 

6. Dagilip toz duman haline geldigi, 

7. Ve sizler de üç sinif oldugunuz zaman, 

8. Sagdakiler, ne mutlu o sagdakilere! 

9. Soldakiler, ne bahtsizdirlar onlar! 

10. (Hayirda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler. 

11. Iste bunlar, (Allah'a) en yakin olanlardir, 

12. Naîm cennetlerinde . 

13. (Onlarin) çogu önceki ümmetlerden, 

14. Birazi da sonrakilerdendir. 

15. Cevherlerle islenmis tahtlar üzerindedirler, 

16. Onlarin üzerlerinde karsilikli olarak oturup yaslanirlar. 

17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolasir; 

18. Maîn çesmesinden doldurulmus testiler, ibrikler ve kadehlerle. 

19. Bu saraptan ne baslari agritilir, ne de akillari giderilir. 

20. (Onlara) begendikleri meyveler, 

21. Canlarinin çektigi kus etleri, 

22. Iri gözlü hûriler, 

23. Sakli inciler gibi. 

24. Yaptiklarina karsilik olarak (verilir). 

25. Orada bos bir söz ve günaha sokan bir laf isitmezler. 

26. Söylenen, yalnizca "selâm, selâm" dir. 

27. Sagdakiler, ne mutlu o sagdakilere! 

28. Düzgün kiraz agaci, 

29. Meyveleri salkim salkim dizili muz agaçlari, 

30. Uzamis gölgeler, 

31. Çaglayarak akan sular, 

32. Sayisiz meyveler içindedirler; 

33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan. 

34. Ve kabartilmis dösekler üstündedirler. 

35. Gerçekten biz hûrileri apayri biçimde yeni yarattik. 

36. Onlari, bâkireler kildik. 

37. Eslerine düskün ve yasit. 

38. Bütün bunlar sagdakiler içindir.. 

39. Bunlarin birçogu önceki ümmetlerdendir. 

40. Birçogu da sonrakilerdendir. 

41. Soldakiler; ne yazik o soldakilere! 

42. Içlerine isleyen bir ates ve kaynar su içinde, 

43. Kapkara dumandan bir gölge altindadirlar; 

44. Serin ve hos olmayan. 

45. Çünkü onlar bundan önce varlik içinde sefahete dalmislardi. 

46. Büyük günahi islemekte direnir dururlardi. 

47. Ve diyorlardi ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yigini haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltilecegiz? 

48. Önceki atalarimiz da mi? 

49. De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, 

50. Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardir! 

51. Sonra siz ey sapiklar, yalancilar! 

52. Elbette bir agaçtan, zakkum agacindan yiyeceksiniz. 

53. Karinlarinizi ondan dolduracaksiniz. 

54. Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz. 

55. Susamis develerin suya saldirisi gibi içeceksiniz. 

56. Iste ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur! 

57. Sizi biz yarattik. Tasdik etmeniz gerekmez mi? 

58. Söyleyin öyleyse, (rahimlere) döktügünüz meni nedir? 

59. Onu siz mi yaratiyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz? 

60. Aranizda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden degiliz. 

61. Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediginiz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik). 

62. Andolsun, ilk yaratilisi bildiniz. Düsünüp ibret almaniz gerekmez mi? 

63. Simdi bana, ektiginizi haber verin. 

64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? 

65. Dileseydik onu kuru bir çöp yapardik da sasar kalirdiniz. 

66. "Dogrusu borç altina girdik. 

67. Daha dogrusu, biz yoksul kaldik" (derdiniz). 

68. Ya içtiginiz suya ne dersiniz? 

69. Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? 

70. Dileseydik onu tuzlu yapardik. Sükretmeniz gerekmez mi? 

71. Söyleyin simdi bana, tutusturmakta oldugunuz atesi, 

72. Onun agacini siz mi yarattiniz, yoksa yaratan biz miyiz? 

73. Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattik. 

74. Öyleyse ulu Rabbinin adini tesbih et. 

75. Hayir! Yildizlarin yerlerine yemin ederim ki, 

76. Bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir. 

77. Süphesiz bu, degerli bir Kur'an'dir, 

78.Korunmus bir kitaptir. 

79. Ona ancak temizlenenler dokunabilir. 

80. O, âlemlerin Rabbinden indirilmistir. 

81. Simdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz? 

82. Allah'in verdigi rizka karsi sükrü, onu yalanlamakla mi yerine getiriyorsunuz? 

83. Hele can bogaza dayandigi zaman, 

84. O vakit siz bakar durursunuz. 

85. (O anda) biz ona sizden daha yakiniz, ama göremezsiniz. 

86. Madem ki ceza görmeyecekmissiniz, 

87. Onu (cani) geri çevirsenize, sayet iddianizda dogru iseniz! 

88. Fakat (ölen kisi Allah'a) yakin olanlardan ise, 

89. Ona rahatlik, güzel rizik ve Naîm cenneti vardir. 

90. Eger o sagdakilerden ise, 

91. "Ey sagdaki! Sana selam olsun!" 

92. Ama yalanlayici sapiklardan ise, 

93. Iste ona da kaynar sudan bir ziyafet vardir! 

94. Ve (onun sonu) cehenneme atilmaktir. 

95. Süphesiz ki bu, kesin gerçektir. 

96. Öyleyse ulu Rabbinin adini tenzih ile an.