Âd kavminin yasadigi bölgede rüzgârlar, "ahkaf" denen kum tepeleri meydana getiriyordu. Içinde bu kavmin yasadigi bölge ve kum yiginlarindan söz edildiginden sûre Ahkaf adini almistir; Mekke'de inmistir; 35 (otuzbes) âyettir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla.
1. Ha. Mîm.
2. Bu Kitap aziz ve hakîm olan Allah tarafindan indirilmistir.
3. Gökleri, yeri ve ikisi arasinda bulunanlari biz, süphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattik. Inkâr edenler, uyarildiklari seylerden yüz çevirmektedirler.
4. De ki: Söylesenize! Allah'i birakip taptiginiz seyler yeryüzünde ne yaratmislar; göstersenize bana! Yoksa onlarin göklere ortakliklari mi vardir? Eger dogru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmis) bir kitap yahut bir bilgi kalintisi varsa onu bana getirin.
5. Allah'i birakip da kiyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek seylere tapandan daha sapik kim olabilir? (Oysa) onlar, bunlarin tapmalarindan habersizdirler.
6. Insanlar bir araya toplandiklari zaman (müsrikler) onlara (tapindiklarina) düsman kesilirler ve onlara kulluk ettiklerini inkâr ederler.
7. Ayetlerimiz onlara açikça okundugu zaman hakikat kendilerine geldiginde onu inkâr edenler: "Bu, apaçik bir büyüdür" dediler.
8. Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: Eger ben onu uydurmussam, Allah tarafindan bana gelecek seyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur'an hakkinda yaptiginiz taskinliklari çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranizda sahit olarak O yeter. O, bagislayan, esirgeyendir.
9. De ki: Ben peygamberlerin ilki degilim. Bana ve size ne yapilacagini da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarim. Ben sadece apaçik bir uyariciyim.
10. De ki: Hiç düsündünüz mü; sayet bu, Allah katindan ise ve siz onu inkâr etmisseniz, Israilogullarindan bir sahit de bunun benzerini görüp inandigi halde siz yine de büyüklük taslamissaniz (haksizlik etmis olmaz misiniz)? Süphesiz Allah, zalimler toplulugunu dogru yola iletmez.
11. Inkâr edenler, iman edenler hakkinda dediler ki: "Bu is bir hayir olsaydi, onlar bizi geçemezlerdi." Fakat onlar bununla dogru yola girmek arzusunda olmadiklari için "Bu eski bir yalandir" diyecekler.
12. Ondan önce de bir rahmet ve rehber olarak Musa'nin kitabi vardir. Bu (Kur'an) da, zulmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara müjde olmak üzere Arap lisaniyla indirilmis, dogrulayici bir kitaptir.
13. "Rabbimiz Allah'tir" deyip sonra da dosdogru yasayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
14. Onlar cennet ehlidirler. Yapmakta olduklarina karsilik orada ebedî kalacaklardir.
15. Biz insana, ana-babasina iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle tasidi ve zahmetle dogurdu. Tasinmasi ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çagina erip kirk yasina varinca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdigin nimete sükretmemi ve razi olacagin yararli is yapmami temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiligi devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanim.
16. Iste, yaptiklarinin iyisini kabul edecegimiz ve günahlarini bagislayacagimiz bu kimseler cennetlikler arasindadirlar. Bu, kendilerine verilen dogru bir sözdür.
17. Ana ve babasina: Öf be size! Benden önce nice nesiller gelip geçmisken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz? diyen kimseye, ana ve babasi Allah'in yardimina siginarak: Yaziklar olsun sana! Iman et. Allah'in vâdi gerçektir, dedikleri halde o: Bu, eskilerin masallarindan baska bir sey degildir, der.
18. Iste onlar, kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmis topluluklar içinde, haklarinda azabin gerçeklestigi kimselerdir. Gerçekten onlar ziyana ugrayanlardir.
19. Herkesin yaptiklarina göre dereceleri vardir. Allah, onlara yaptiklarinin karsiligini verir, asla kendilerine haksizlik yapilmaz.
20. Inkâr edenler atese arzolunacaklari gün (onlara söyle denir): Dünyadaki hayatinizda bütün güzel seylerinizi harcadiniz, onlarin zevkini sürdünüz. Bugün ise yeryüzünde haksiz yere büyüklük taslamanizdan ve yoldan çikmanizdan dolayi alçaltici bir azap göreceksiniz!
21. Ad kavminin kardesini (Hûd'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyaricilarin da gelip geçtigi Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan baskasina kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabina ugramanizdan korkuyorum, demisti.
22. "Sen bizi tanrilarimizdan çevirmek için mi bize geldin? Hadi, dogru söyleyenlerden isen, bizi tehdit ettigin seyi basimiza getir" dediler.
23. Hûd da! Bilgi ancak Allah'in katindadir. Ben size, bana gönderilen seyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim oldugunuzu görüyorum, dedi.
24.Nihayet onu, vâdilerine dogru yayilan bir bulut seklinde görünce: Bu bize yagmur yagdiracak yaygin bir buluttur, dediler. Hayir! O, sizin acele gelmesini istediginiz seydir. Içinde aci azap bulunan bir rüzgârdir!
25. O (rüzgâr), Rabbinin emriyle her seyi yikar, mahveder. Nitekim (o kasirga gelince) onlarin evlerinden baska bir sey görülmez oldu. Iste biz suç isleyen toplumu böyle cezalandiririz.
26. Andolsun ki, onlara da size vermedigimiz kudret ve serveti vermistik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermistik. Fakat kulaklari, gözleri ve kalpleri kendilerine bir fayda saglamadi. Zira bile bile Allah'in âyetlerini inkâr ediyorlardi. Alay edip durduklari sey, kendilerini kusativerdi.
27. Andolsun biz, çevrenizdeki memleketleri de yok ettik. Belki dogru yola dönerler diye âyetleri tekrar tekrar açikladik.
28. Allah'tan baska kendilerine yakinlik saglamak için tanri edindikleri seyler, kendilerine yardim etselerdi ya! Hayir, onlari birakip gittiler. Bu onlarin yalani ve uydurup durduklari seydir.
29. Hani cinlerden bir gurubu, Kur'an'i dinlemeleri için sana yöneltmistik. Kur'an'i dinlemeye hazir olunca (birbirlerine) "Susun" demisler, Kur'an'in okunmasi bitince uyaricilar olarak kavimlerine dönmüslerdi.
30. Ey kavmimiz! dediler, dogrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini dogrulayan, hakka ve dogru yola ileten bir kitap dinledik.
31. Ey kavmimiz! Allah'in davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarinizi kismen bagislasin ve sizi aci bir azaptan korusun..
32. Allah'in dâvetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah'i âciz birakacak degildir. Kendisi için Allah'tan baska dostlar da bulunmaz. Iste onlar, apaçik bir sapiklik içindedirler.
33. Gökleri ve yeri yaratan, bunlari yaratmakla yorulmayan Allah'in, ölüleri diriltmeye de gücünün yetecegini düsünmezler mi? Evet O, her seye kadirdir.
34. Inkâr edenlere, atese sunulacaklari gün: Nasil, bu gerçek degil miymis? denildiginde: Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmis, derler. Allah: Öyleyse inkâr etmenizden dolayi azabi tadin! der.
35. O halde (Resûlum), peygamberlerden azim sahibi olanlarin sabrettigi gibi sen de sabret. Onlar hakkinda acele etme, onlar vâdedildikleri azabi gördükleri gün sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldiklarini sanirlar. Bu, bir tebligdir. Yoldan çikmis topluluklardan baskasi helâk edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
HOŞ GELDİNİZ,, Yorumlarınızda Saygı Kurallarına Dikkat Etmenizi Rica Ederiz....